Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.’ derken onu daha âlâ anlayabilmek için hareketlerini, telaffuzlarını anlamamız gerektiğini söz eder. İşte bu yüzden biz de onun günlüklerinden yola çıkarak onu daha düzgün anlayalım istedik. Bakalım Büyük Kurtarıcı geçmişte, 28 Kasım-4 Aralık arasında neler yapmıştı?
Kaynak: Atatürk Araştırma Merkezi
Kronolojik Fotoğraflar: İşte Atatürk
28 Kasım 1938
Atatürk’ün vasiyeti, Ankara Üçüncü Sulh Hukuk Hakimliği tarafından açılır. Gazi, vasiyetinde; parasının nemasından yakınlarına, manevi evlatlarına aylık, İnönü’nün çocuklarına yükseköğrenim ödeneği bağlanması şartıyla parasını ve Çankaya’daki mülkünü CHP’ye bırakır. Nemadan kalacak ölçünün her yıl Türk Lisan ve Tarih kurumlarınca paylaşılmasını ister.
29 Kasım 1919
Mustafa Kemal önderliğinde Misak-ı Ulusal ilan edilir: Sivas’ta yapılan bir toplantıda, millî hareketin sevk ve idaresini yürüten Heyet-i Temsiliyye’nin, bundan bu türlü Ankara’da faaliyet göstermesine karar verilir. (29 Millî gaye ve hedefleri ve millî sınırları belirleyen bir belge (Mîsak-ı Millî ) hazırlanarak ilan edilir.
Gazi o Gün Harbiye Nazırı Cemal Paşa’ya şöyle bir telgraf çeker: ‘Mill î Meclisin İ stanbul’da toplanmas ı gere ğ i hakk ı nda h ü k ü metin g ö r üşü ne uygun karara, Mebuslar Meclisi’nin her t ü rl ü dokunulmazl ığı n ı sa ğ lama zorunlu ğ unu kabineye b ı rakarak, mecburiyet kar şısında uyulmuştur.’
30 Kasım 1937
Atatürk, o gün, Hatay’da yürürlüğe giren yeni rejim (bağımsızlık)’le ilgili olarak Ulus gazetesi başyazarı Falih Rıfkı Atay’a demeç verir: ‘…Hatay’da Frans ız delegesi, Hataylıların çok şevk ve heyecanla bayram yapmaları doğal olan bir günde eğer Hatay Türklerini serbestçe bugünü kutlamaktan men edecek önlemler almışsa, buna yazık demekle yetinirim. Çünkü böyle bir zihniyet, devletler arasında yüksek dostluk ilişkilerinin bugün ve yarın için olumlu yolda yürümek lüzumunun henüz anlaşılmamış olmasından ileri gelir!’
1 Aralık 1921
Vekiller Heyeti’nin, yetki ve vazifesine dair kanun teklifi münasebetiyle Atatürk o gün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde şöyle konuşur: ‘…Anayasam ı z ı n unsurlarını d üşü necek olursak, bu kanun, do ğ rudan do ğ ruya yaln ı z bizim kafalar ı m ı z dan çı km ış bir kanun değildir. Bu kanun, direkt doğruya her millet ferdinin kalp ve vicdanında tabiatıyla doğmuş, toplumumuzun yüksek vicdanında belirmiş ve ondan sonra yürürlüğe girmiştir. Esasen, bu münasebetle demin arz etmiştim, kanun, hakikî kanun yalnız bu türlü olur. Taklit ile kanun olmaz.’
2 Aralık 1930
Cumhurbaşkanı Atatürk, o gün, İstanbul’da Harp Akademisi, Harp Okulu, Mülkiye ve Galatasaray Lisesi’ni ziyaret eder.
3 Aralık 1920
Mustafa Kemal Paşa, Ahmet İ zzet Pa şa başkanlığındaki İ stanbul He yeti ile Bilecik’te görüşmek üzere, o gün akşam Ankara’dan trenle Eskişehir’e hareket eder.
4 Aralık 1933
Gazi, o gün, Eskişehir Şeker Fabrikası’nın, -Ankara’ya getirilen- hatıra defterine şöyle müellif: ‘Eskişehir Şeker Fabrikası, millî ülküye derin ilginin yükselmiş, değerli vesikasıdır. Türkiye Cu mhuriyeti’ni, bu türlü sanayi kuruluşlarıyla zenginleştirenlere, güzelleştirenlere minnet!’